Bilgi Toplumunda Eğitimli İnsan
Bilgi Toplumunda Eğitimli İnsan
Eğitimli insan, yani
okur-yazar kişi kavramı değişmiştir. O artık okuma yazma, aritmetik bilen kişi
olmayıp, temel bilgisayar becerilerini bilen kişidir. Bilgi çağının bireyleri
kendileriyle ilgili gelişmeler ve tartışmaların dışında kalmamak ve katılımcı
vatandaşlar olabilmek için yeni teknolojileri etkin kullanmak zorundadırlar.
Bilgi networkları eğitimini gerçekleştiren birey, zengin bir içerikle karşı
karşıyadır; sadece öğretmenine bağlı /edilgen değildir. Bilgi toplumunda
eğitilmiş insandan beklenen davranış değişiklikleri:
—İnsanlık insani değerleri yeniden keşfetme aşamasına
gelmiştir. Çünkü her şey insan içindir. Yüksek teknolojinin otomatikleştirdiği
insan, bir çıkış noktası aramaktadır. Bu çıkışın yolu, bilgi hedefi ise insani
değerlerdir. Bu yüzden, 21. yüzyıl insanının fikri yönünü zenginleştirmesi ve
zihinsel potansiyelini harekete geçirmesi gereklidir.
—Bilgi toplumunda merkez olan kişidir. Eğitimli insan
doğrudan doğruya toplumun simgesidir, toplumun performans kapasitesini
tanımlayandır. Aynı zamanda toplumun değerlerini, inançlarını, taahhütlerini
temsil edendir.
—Eğitimli insan açık
ve etkili bir şekilde düşünebilmeli ve düşündüklerini yazabilmelidir.
—Evren, toplum ve kendi çevresine ilişkin bilgi edinme
yolları konusunda eleştirel bir anlayışa sahip olmalıdır.
—Ferdin hayatındaki tecrübeleri daha geniş bir çerçevede ele
alınmalıdır. Bilgi toplumunun insanı kendi kültürünün ve toplum yaşantısının
dışındaki gelişmelerden habersiz olmak anlamında "taşralı" ve
"içe kapanık" olamaz.
—Eğitimli bir insan ahlâk sorunları hakkında belirli bir
anlayışı bulunması, ahlâk ve maneviyat ile ilgili konularda düşünmüş olması
gerekir.
—Eğitimli kişinin
herhangi bir branşta derinlemesine bilgi edinmiş olması gerekir. Burada
bahsedilen, mesleki yeterlilik ile konusunu iyi bilmek arasında kalan bir
düzeydir.
Yorumlar
Yorum Gönder